1 sahil, 2 dünya: İsrail gerçeği nasıl öldürdü?

Kaynak:Cnnturk.com – Dış Haberler

İsrail’de bazı insan hakları grupları Gazze’de yaşanan katliamların “soykırım” olduğuna dikkat çekiyor. Ancak aynı ülkede, Tel Aviv sokaklarında mikrofon uzatılan bazı kişiler, Gazze’den gelen yürek yakıcı görüntülere aynı empatiyle yaklaşmadıklarını ortaya koyuyor.

The Guardian Matthew Cassel, Tel Aviv sahillerine, pazarlara ve eğlence mekanlarına gitti. Çekim yapılan sahilin yalnızca 60 kilometre güneyinde yer alan Gazze Şeridi’nde ise “kıtlık”, “insanlık krizi” ve insan hakları grupları tarafından vurgulanan “soykırım” yapıldığına dikkat çekti.

Gazze’de yaşananlara dair İsraillilerden aldığı cevaplar ise bu iki dünya arasındaki fiziksel mesafenin ne denli kısa, ancak psikolojik ve vicdani mesafenin de ne denli derin olduğunu ortaya koyuyor.

Kendisiyle röportaj yapan bir kişi, “İnsanları önemsiyorum, çocukları önemsiyorum ama önceliğimiz rehinelerin geri getirilmesi” diyerek söze başladı.   

1 sahil, 2 dünya: İsrail gerçeği nasıl öldürdü

Ancak devamında, Gazze’den açlıktan ölmek üzere olan çocukların da aralarında olduğu görüntüler için “Gazawood” (Gazze ve Hollywood kelimelerinin birleşimi) ifadesini kullandı ve bu görüntülerin “en az yüzde 50 ya da 80’inin kurgu ve sahte olduğunu” iddia etti. 

Aynı kişi, “Gazze’de çok fazla acı var” diyerek acıyı kabul etse bile, bu acının nedenini “Hamas’a” bağladı.

Duyguların Hakikati Bastırdığı Çağ: Post-Truth

Tel Aviv’in yanı başındaki Gazze’de yaşanan insani krize karşı sergilenen tavır, “hakikat ötesi” (post-truth) çağın tüm dinamiklerini de içinde barındırıyor. Dijital çağdaki yoğun bilgi kirliliği ve propaganda bombardımanı, gerçekle yalanı ayırt etmeyi daha da zorlaştırıyor.

7 Ekim’den bu yana İsrail’de sanal medyada en çok ve hızlı yayılan iddialardan biri Gazze’den gelen görüntülerin sahte olduğu yönünde.

Birçok uluslararası haber ajansı ise haber doğrulama (fact-checking) yaparak, bu görüntülere dair doğruları gün yüzüne çıkardı.

Örneğin; 2017’de Gazze’de makyaj sanatçıları tarafından hazırlanan ve Fransız yardım kuruluşu Médecins du Monde için yapılan bir acil durum tatbikatına ait görüntüler, sosyal medyada çarpıtılarak yeniden dolaşıma sokuldu. Videoda doktorlara yaralıları öncelik sırasına göre tedavi etmeyi öğretmek amacıyla sahte kan ve yara makyajı kullanılmıştı. Ancak 7 Ekim sonrası bu kayıt, sanki Gazze’den güncel görüntülermiş yayıldı ve “dünya kamuoyunu kandırıyormuş” gibi paylaşıldı.

Bu ve buna benzer görüntülerle, uluslararası kurumlar tarafından belgelenen bir kıtlık ve soykırım, kolayca ” propaganda” olarak etiketlenip reddedilebiliyor.

Böylelikle aynı coğrafyada paramparça olmuş iki gerçeklik: Biri hayatın devam ettiğini savunurken, diğeri ölümün soğuk yüzünü gösteriyor. 

GERÇEKLİĞİN KIRILMASI

Gerçekliğin kırıldığı, duyguların hakikatten ağır bastığı noktada sosyolog Renata Salecl’ın “Cehalet Tutkusu- Neyi Neden Bilmek İstemeyiz” adlı kitabında, travmatik bilgiye mesafeli olmaya dair şu satırlar dikkat çekici:

“İnsanlar rahatsız edici buldukları bilgileri görmezden gelmek, inkâr etmek ve çürütmek için gözlerini yummanın, kulaklarını ve ağızlarını kapamanın yollarını daima bulmuşlardır. Söylemleri yalanlarla dolu olsa bile bir liderle pekâlâ özdeşleş bilirler örneğin. “Hakikat sonrası” çağda farklı olansa “bilişsel atalet”in yükselişi, yani neyin gerçek neyin yalan olduğuna dair kayıtsızlığın artmasıdır.”

 

.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir